skip to Main Content
0530 401 02 10 info@ekipedu.com

COGİTO ERGO SUM

İlkokul ikinci sınıf öğrencilerime okuduğum kitapta kahramanımız hikayenin bir yerinde kendini bir rüyanın içinde sanıyordu. Metnin bu kısmında durdum ve çocuklara şöyle sordu. “Biz bir başkasının rüyası olabilir miyiz?” Çocuklar bu soru karşısında bir şey sormadan şaşkınlık içinde kaldılar. Bu sefer soruyu biraz daha açtım. “Belki de biz yatağında mışıl mışıl uyuyan bir çocuğun tatlı rüyasından ibaretizdir. Biz belki de gerçek değilizdir. Gerçekten var olduğumuzu; bir başkasının rüyası olmadığımızı nasıl anlayabiliriz?”

Öğrenciler şaşkın bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı;

-Saçımı çekerim, acıyorsa ben varımdır,

-Tüylerimi yolarım,

-Kolumu, bacağımı bükerim, şeklinde yanıtlar verdiler.

“Bunların hepsini rüyada iken de hissedebiliriz,” dedim. Bu sefer de bir umutsuzluk kapladı yüzlerini. Artık bir cevap gelmeyeceğini düşündüğüm an da orta sıralardan bir kız öğrenci: “Buldum,” diyerek dikkati kendisine çekti.

-Öğretmenim şimdi ben şöyle düşünüyorum: Ben bir başkasının rüyasında olsaydım böyle bir soruyu kendime soramazdım. Rüyada görülen biri olabilirim fakat rüyadaki bir kişi olarak bu soruyu kendime soruyorsam, böyle bir şeyi düşünüyorsam o zaman ben gerçeğimdir.”

Modern felsefenin kurucusu Descartes’in “Cogito ergo sum” yani “Düşünüyorum öyleyse varım.” cümlesi tam da bu sekiz yaşındaki kız çocuğunun yürüttüğü akıl yürütme ile ortaya çıkmıştı.

Çocuklar için felsefe (Philosophy for children – P4C) günümüzde hızla gelişen bir yaklaşım bir yöntem. Ortadaki dört rakamı İngilizce four ile for kelimeleri arasındaki küçük bir kelime oyunu. Aynı zamanda bu anlayışın hedeflediği dört unsuru temsil ediyor: Cricital (eleştirel), Creative (yaratıcı), Collaborative (birlikte), Caring (özenli)) Türkçeye “Çocuklar İçin Felsefe” olarak çevrilen yöntem çocukların saf, ön yargısız, doğal düşüncelere sahip olduğunu kabul eden bir düşüncenin ürünü.

“Çocuk felsefesi” kavramı, felsefe literatürü içerisinde ilk defa 1953 yılında Karl Jaspers tarafından kullanılmıştır. Almanca “Kinderphilosophie” veya “Philosophie für Kinder”, Türkçesi çocuklar için felsefe (akt: Karakaya, 2006). Fakat çocuklar için felsefeyi sistemli bir halde uygulamaya sokma fikri 1970’li yıllarda Amerika’daki öğrencilerin tartışma kültürüne, sistemli, sorgulayan, eleştiren ve yaratıcı bir düşünme yeteneğine sahip olmadıklarını iddia eden Matthew Lipman adlı bir felsefe ve mantık hocası tarafından ortaya atılmıştır. Lipman’ın bu yeteneklerin çok küçük yaşlarda geliştirilmesi gerektiğine dair inancı onu çocuklar için felsefe müfredatı tasarlamaya yöneltmiştir.

Çocuklar için felsefe uygulaması kurumsal olarak ilk kez Avusturya’da 1982 yılında Amerikan modeli esas alınarak Dr. Daniela Camhy tarafından yapılmıştır. Bu bağlamda öncelikli olarak ilköğretim okullarında çocuklarla felsefe yapma veya felsefeyi çocuklara tanıtma çalışmaları üzerinde kurulmuştur (Karakaya, 2006).

Çocuklar için felsefe anlayışında amaç çocuklara felsefe tarihini öğretmek değildir. Felsefi kavramlardan yola çıkarak onlara düşünmeyi öğretmektir. Böylelikle çocuklarda sorgulama, araştırma, verilen bilgiyi anlama ve yorumlama, bilgiler arasında anlamlı ilişkiler kurabilme, özgün fikirler üretme ve problem çözme gibi üst düzey becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Dünyanın birçok ülkesinde çocuklarla felsefe yapma modelleri geliştirilmiş ve sistematik olarak uygulama denemeleri yapılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır.

Çocuklar için felsefe, Dünyada şu an; Amerika, İngiltere, Almanya, İran ve Çin başta olmak üzere birçok ülkenin eğitim sistemine entegre olmaya başlamış altmış yıllık bir yöntemdir. Türkiye’de de bu anlayış yeni yeni gelişmektedir. Bu konuya önem veren kurumlar ve kişilerin sayısı gittikçe artmaktadır. Özellikle büyükşehirler ve özel okullarda eğitim sistemine entegre olmaya çalışan yöntem için eğitici eğitimi veren birçok kurum da bulunmaktadır. Fakat şu bir gerçek ki çocuklar ile felsefe yapmak isteyen öğretmenin Çocuklar için felsefe sertifikasından çok daha fazlasına ihtiyacı vardır. Öğretmen veya bu sertifikaya sahip olan kişi kesinlikle donanımlı, entelektüel bir yapıya sahip olmalıdır.

Çocuklar için felsefe, uygulayan kurumlarda farklı birçok yöntem uygulansa da temel yaklaşım aynıdır. Elbette bu yöntemin gelişmesi adına her gün yeni çalışmalar ve yeni fikirler ortaya atılıyor. Buna rağmen yöntemin esas noktası hemen hemen aynı. Çocuklarla felsefe atölyelerini yöneten kişiye kolaylaştırıcı deniyor. Çember şeklinde bir oturma düzeninde oturan öğrencilere bir uyaran veriliyor. Bu uyaran bir öykü, bir şiir, bir resim veya sınıf içinde yaşanmış bir olay olabilir. Kolaylaştırıcı bu uyarandan bir felsefi soru ortaya çıkararak işe başlıyor. Ben çalışmalarımda öğrencilere uyaranı verdikten sonra verecekleri cevabı muhakkak gerekçelendirmeleri gerektiğini söylüyorum. Yani evet veya hayır cevabından sonra “çünkü” diyerek cevaplarını gerekçelendirmeleri çok önemli ve yöntemin esaslarından. Öğrencilere bu tartışmada yanlış veya doğru cevaplar olmadığını sadece fikirler olduğunu söylüyorum ki bu cevapların ben de ve arkadaşlarında yeni düşünceler üreteceğine yardımcı olacağını söylüyorum. Böylelikle her fikre bir önem atfetmiş oluyorum.

Uyaran için seçtiğim kitapları özenle seçiyorum çünkü piyasada felsefe içerikli birçok kitap mevcut. Bazıları tamamen felsefe tarihinden kişiler ve örneklerden yola çıkarak yazılmış. Bazıları ise tamamen felsefi bir problem düşünülerek kurgulanmış. Bazı kitaplar ise çocukların gündelik yaşamlarından yola çıkarak soruşturma yapmaya fırsat verecek şekilde kurgulanmış. Fakat ben daha çok renkli, sanatsal bir içeriğe sahip herhangi bir kitap seçiyorum. Kitabın akışından problemi kendim çıkarıyorum. Kitabı birkaç kez okuyorum. Çıkabilecek soruları not ediyorum. Çocukların yaklaşımları ve verecekleri cevabı tahminen farklı sorular üretmeye çalışıyorum. Kitabın resimlerinin kaliteli olmasını ve öğrencilerin öykünün okunması esnasında içine katılabilecekleri, kısa dramalar yaptırabileceğim kitaplar seçmeye çalışıyorum. Ama en önemli aşama uyaranın test edildiği alan; yani sınıf. Bir uyaranı farklı sınıflarda deniyorum. Her denemede notlar alıyorum. Böylelikle uyarandan en üst düzeyde fayda elde etmeye çalışıyorum.

Çocuklar için felsefe, eğitim sistemimizde fırsat eşitliğini sağlamak adına oldukça uygun bir sistem. Maliyeti neredeyse sıfır. Fakat yöntemin gerektirdiği öğretmen niteliği düşünüldüğünde ise oldukça zorlu bir yaklaşım. Daha önce de söylediğim gibi öğretmen bu konuda özel bir yeteneğe sahip olmalıdır. Farklı sorular üretebilmeli, öğrenciyi sorular üretmeye yönlendirebilmeli, kendi düşüncesini empoze etmeye çalışmadan, yansız, ön yargısız bir yaklaşım sergileyebilmeli ve en önemlisi entelektüel bir niteliğe sahip olmalı. Çocuklar için felsefe, her ne kadar felsefe tarihini ve felsefi düşünceleri öğretme iddiasında olmasa bile felsefi bir atölyeyi yönetecek kişi kesinlikle temel felsefi kavramlardan haberdar olmalıdır.

Türkiye’de henüz emekleme döneminde olan bu anlayışın tüm okullarda müfredata girmesi gerektiğine inanıyorum. Her kademede haftada en az birer saat uygulanmalı. Bu uygulamanın ulaşmak istediği hedefler zaten eğitim sistemimizin amaçları ile birebir örtüşmektedir. Öğretmen yetiştiren okullarda bu konu ile ilgili daha nitelikli eğitimler verilmelidir. Hali hazırdaki öğretmenler hizmet içi eğitimlerle bu eğitimi almalıdırlar. Bununla birlikte çocuklar için felsefe son zamanlarda bir piyasa ürünü haline dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Homo Sapiens Sapiens “Düşündüğünün farkında olan insan” anlamına geliyor. İlk kez Descartes tarafından kullanmış. Bu, günümüzün modern insanı demek aynı zamanda. Fakat geleceğin insanı modern insanı aşmış bir kavram olacak. Geleceğin insanı “düşündüğünün farkındalığını sorgulayan eleştiren” insan olacak. Çocuklar için felsefe, bu insanın ortaya çıkmasında önemli bir adım olacaktır.

Kaynakça

Karakaya, Z. (2006). Çocuk felsefesi ve çocuk eğitimi. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi. 6(4). 23 – 37.

Hazırlayan: HALİL KOÇAKOĞLU

This Post Has 0 Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top