skip to Main Content
0530 401 02 10 info@ekipedu.com

BAĞ KURMAK

“Dünyayı kasıp kavuran coronavirüs fırtınasından zihnen, bedenen, ruhen nasıl sağlıklı çıkarız?” Sorusu üzerine kafa yormamın 17. günü… Toplum olarak gün saymaya ne kadar alıştıysak bakın benim bilinçaltım bu yazıya da sayılı günlerden bahsederek başladı. Zor günler geçiyoruz ve hemen hemen hepimiz bilinmezlikler girdabının içinde çırpınır durumdayız. Fiziki sağlığımız için yapılması gerekenler artık hepimizin ezberinde: “Su, sabun, kolonya, dezenfektan; bunlar korur bizi coronadan.” Peki ya korku ve telaş içinde eve sığan hayatların ruhumuza bıraktığı tahribatlardan nasıl arınacağız?

“Coronanın bizde yarattığı tahribatları en aza indirmek için neye ihtiyacımız var?” Bu soruyu herkes kendine sorsun lütfen. Sorular bize çözüm yolları açar. Sizlerin cevaplarını duyamıyorum ama ben size benim cevabımı yazayım: Duygularımı fark edip onların hangi ihtiyaçlardan ortaya çıktığını görerek, öncelikle kendi duygu ve ihtiyaçlarımla bağ kurmak… Bu süreçte kendimden kopmamam gerekiyor. O halde kendimi daha net duymalıyım.

Hazır evimizdeyken sakin bir köşeye oturalım. Birkaç derin nefes alıp soralım kendimize: Ben şu an tüm bu olanlardan dolayı ne hissediyorum? Hangi duygularla bütünleşiyorum? Soruda derinleşmek için zaman verelim kendimize. Bir an gelecek ve içinizde çalkalanan duygular size seslenecek: “Ben buradayım, hey beni fark et, ben de varım… “O duyguların sesini tek tek işittikten sonra sizi kendinize bir adım daha yaklaştıracak olan; ihtiyaçlarınızı fark etme çalışmasını yapabilirsiniz. Yine sorulardan destek alarak çalışabilirsiniz.” Bende bu duyguya sebep olan karşılanmış ya da karşılanmamış ihtiyacım nedir?” Bu sorunun hepimiz için farklı cevabı vardır eminim: Bilgilenme, güvenlik, sosyalleşme, iletişim, korunma, netlik, özgürlük, şifa ihtiyacı gibi. Duygularımızı ve ihtiyaçlarımızı fark ederek, seslendirerek, somutlaştırarak kendimizle bağ kurmuş oluyoruz. Hazır online buluşmalara başlamışken bu çalışmayı arkadaşlarımızla, öğrencilerimizle paylaşmaya ne dersiniz? Webinar, zoom, skype topluluklarımızda bir duygu-ihtiyaç çemberi yapsak, herkese duygu ve ihtiyaçlarını söylemek için alan açsak, birbirimizle bağ kurmaya nasıl bir katkı sağlamış oluruz? Bu günlerde önce kendimizle sonra çevremizle yürekten bağ kurmanın bize iyi geleceğini düşünüyorum. Ben, öğrencilerimle daha önce yüz yüze yaptığım duygu ihtiyaç çemberlerini bu süreçte online görüşmelerle devam ettirmek üzere planlamamı yaptım bile.

İletişim, ilişkilerin sağlıklı başlaması, yürütülmesi ve hatta sonlanması için anahtar bir beceridir. Benim uzunca bir süredir üzerinde çalıştığım, derinleşmekten keyif aldığım bir iletişim türü var: Şiddetsiz iletişim. Yazının başından beri bahsettiğim duygular, ihtiyaçlar, bağ kurma kavramları, şiddetsiz iletişimin içinde geçen kavramlardır. Kendimle ve başkalarıyla farkındalık dolu, yargısız, alan açarak kurduğum bağlara vesile olan bu iletişim şeklinin yaşamakta olduğumuz bu zor günlerde bizlere katkı sunmasını yürekten diliyorum. Bu konuda daha fazla bilgi almak isteyenler için de bir kitap önerisi bırakıyorum buraya: “Şiddetsiz İletişim: Marshall Rosenberg”

Sevgiyle, anlayışla ve en çok da sağlıcakla kalınız lütfen…

This Post Has 0 Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top